Mali durumu elde olmayan sebeplerle bozulan şahıs ve sermaye şirketlerinin, alacaklıların baskısı olmadan borç ödeme kabiliyetini tekrar kazanmak için başvurduğu bir kurum olarak tanımlanabilir. Konkordato 4949 sayılı kanunda düzenlenmiş olmasına rağmen uygulamada çok başvurulmayan bir yöntem olarak karşımıza çıkmıştır. İflasın ertelenmesi kurumunun kötü niyetli borçlular tarafından suiistimal edilmesi üzerine 7101 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası konkordato, tekrardan hukukumuzda yer bulmuş, iflasın ertelenmesi davalarından daha kısa sürede sonuçlanan ve alacaklıların aktif bir rol oynadığı bir hukuki kurumdur. Alacaklıların aktif rol oynaması ve dava süresinin kısa olması hususu ayrı bir araştırmayı gerektirdiğinden burada sadece konkordato geçici mühlet başvurusu ve bu başvurunun nasıl yapıldığı hususları üzerinde duracağız.
Geçici Mühlet Başvurusu
7101 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 286.maddesinde konkordato talebine eklenecek belgeleri 287.maddesinde ise geçici mühlet kararı düzenlenmiştir.
286.maddede;
Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler.
a)Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.
b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e -defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
e) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.
Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.
Görüldüğü üzere konkordato başvurusunda bulunmak isteyen şahıs ve sermaye şirketi yukarıda yer alan kanun maddesinde sayılan tüm evrakları eksiksiz olarak dava dilekçesinin ekinde sunmak zorundadır. Öte yandan bu maddede sayılan bilgi ve belgeler başvuru için yeterli olup, geçici mühlet kararı verildikten sonra mahkeme ve komiserin talep edeceği diğer evrakları da sunmalıdır. Başvuru dilekçesini ve eklerini alan mahkeme sunulan belgelerde eksiklik görmez ise derhal İİK 287 maddesine göre geçici mühlet kararı verir.
Geçici mühlet: Madde 287 –
Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (EKLENMİŞ CÜMLE RGT: 19.12.2018 RG NO: 30630 KANUN NO: 7155/14) Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.
291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.
Araştırma konumuz maddenin tamamı ile ilgili olmadığından biz burada sadece yasa hükmünün birinci fıkrasını değerlendirmekle yetineceğiz. Maddenin birinci fıkrasında konkordato talebini alan mahkemenin ne yapması gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Ticaret mahkemesi başvurucunun talebini şeklen incelemelidir. Zira maddede konkordato talebini alan mahkemenin İİK 286.maddede yer alan belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit etmesi durumunda derhal geçici mühlet kararı vermesi gerektiğini belirtmiş, mahkemeye takdir yetkisi bırakmamıştır. Öyleyse mahkemece yapılması gereken iş 286. Maddede yer alan belgelerin var olup olmadığını tespit etmek gerekirse bir kontrol listesi hazırlayarak belgeleri kontrol etmek ve eksiklik olmadığı takdirde geçici mühlet kararı vermektir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018 tarihli bir kararında ‘’ İİK 286.maddede konkordato talebinde bulunan kişinin talebe ekleyeceği belgelerin ayrıntılı ve net olarak tek tek gösterildiği, bu madde de gösterilen belgelerin sunulmasının İİK 287.maddesi uyarınca zorunlu olduğu, sunulmadığı takdirde, sadece bu nedenle konkordato talebinin reddine karar verileceği açıktır.[1] şeklinde bir karar vermiştir.
Peki belgelerin eksik olması halinde mahkeme nasıl bir yol izleyecektir. Kanunda belgelerin eksiksiz sunulması gerektiği ifade edildiğine göre, Konkordato talebine eklenecek belgelerin eksik olması halinde mahkemece yapılması gereken iş, davacıya kesin süre vererek eksik olan belgeleri tamamlaması aksi halde davanın reddine karar verileceği yönünde bir önel vermektir. Usul hukuku bakımından özel bir dava şartı olarak tanımlanan bu hususa göre davacı belgelerin eksikliğini kendisine verilecek kesin süre içinde tamamlamalıdır. Akdi halde davanın reddine karar verilecektir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesinin bu hususta verdiği bir kararda[2] az önce ifade edilen şekilde İİK 287.maddesindeki belgelerin dava dilekçesi ekinde sunulması özel bir dava şartı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç
Yukarı da yer alan anlatımlara göre Konkordato başvurusunda bulunmak isteyen şahıslar ve sermaye şirketleri konkordato talepli dava açarken 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 286.maddesinde yer alan belgeleri eksiksiz olarak mahkemeye sunmak zorundadır. Bu belgelerin dava dilekçesi ile eksiksiz olarak sunulması durumunda mahkemenin aynı kanunun 287.maddesine göre geçici mühlet kararı vermesi zorunludur.
[1] Somut olay incelendiğinde, İİK 286.maddede konkordato talebinde bulunan kişinin talebe ekleyeceği belgelerin ayrıntılı ve net olarak tek tek gösterildiği, bu madde de gösterilen belgelerin sunulmasının İİK 287.maddesi uyarınca zorunlu olduğu, sunulmadığı takdirde, sadece bu nedenle konkordato talebinin reddine karar verileceği açıktır. İlk derece mahkemesince de, usulüne uygun olarak davacılardan İİK 286.maddedeki belgelerin sunulması istenmiş ve süre verilmiş olmasına rağmen davacılar tarafından bu belgeler sunulmamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince belgeler sunulmadığından ihtiyati tedbir ile geçici olarak taleplerinin reddine dair verilen ara kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 ve İİK 293/2 maddesi gereğince kesin olarak reddine karar verilmiştir. İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesi 2018/1976 Esas 2018/1574 Karar
[2] Davacı şahısların belgelerini tam ve eksiksiz olarak vermedikleri anlaşılmaktadır. İİK.nin 286.maddesinde sayılan belgelerin verilmesi dava şartı sayıldığından davacılara HMK.nun 115/2.maddesi gereğince süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken konkordato projesinin soyut olduğu, somut verilere dayanmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Davacı şahıslar ve davacı şirket vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair hüküm kurulmuştur.
Avukat Hakan Özer